Bu yazıya ilk olarak “Bana bir sır söyleyin” adı vermek istedim, ama sonra düşündüm ki, başlığında şehrin adı olunca hedefe aldığım okuyucuların - İstanbullular ve İstanbulu sevenlerin dikkatini daha çok çekir.
Bir sonrakı hafta bir neçe günlüğüne Şehre – eis tan Polin – gideceğim ve sizlerden bana kendinize yakın olan ve bana tavsiye edeceğiniz yerler barede yazmanızı rica etmek istiyorum: gizli bir meydan veya avlu, eski bir kabristanlık, geçit, A'dan B'ye güzel bir gezinti, duvarları eski Osmanlı fotoğrafları ile süslenmiş bir kafe, güzel bir kitap dükkanı, yemekhane, kapalı bir kelise ve anahtarların bulunduğu yer, oturup dinlenmek için bir yer, ilk durağından son durağına kadar gitmek için vapur veya tramvay servisi.
İstanbuldan Nevruz, eski yılbaşıyı kutlamak için Azerbaycana doğru yoluma devam edeceğim ve orada olan veya olmuş okuyucularımıza aynı soruyu soruyorum.
Hala internetin sağlanacağını bilmediğimden muhtemelen yazılar da aralıklı olarak sağlanacak. Umarım, bir daha şimdi oturduğum yerde oturacağımda söyleyeceğim daha çok şeyler olacak.
No hay comentarios:
Publicar un comentario